>
Şehir…
İsimden bahsetmiştim… Ancak insanlar için demiştim. Şehirler için ise işlem tersine dönüyor. Şehirlerin kendileri, isimlere hayat verir. Mesela Çanakkale. Gelip görmüş olanlar için çok büyük anlam ifade eder. Düşündüklerinde bu ismi tüyleri ürperir(Ne kadar zaman geçmiş olsa bile…) (Çanakkale yerine İstanbul, Ankara da olabilir.)
İşte bu yüzden şehir yaşar. Nefes alır… Bazen öfkelenir… Bazen hüzünlenir ve ağlar… Sen onu terk ederken de arkadan dan “gitme” diye bakar… Hüzünlenirsin, neden gidiyorum ki, ne işim var orada. Dostunu ya da sevdiğini bırakırmış gibi ağır gelir gitmek…
Alışırsın şehre, onunlayken anmazsın adını farkına varmazsın varlığını pek çok kez. Ama ayrı iken ismini duymak bir yerde duygularını ayağa kaldırır. Acaba dersin oralarda bir şeyler mi değişti?
O kaldırımı yıkmışlar mı yine dersin… Hep ayağının takıldığı o çıkıntıyı hatırlarsın.·
Arkadaş dönüm şehrimden bahsediyorlar dersin, bir köşesinde bir çıkıntı vardı hep takılırdım az gülen olmadı bana orada dersin ama yüzün hiç sinirli değildir. Aksine özlem doludur.
Çünkü o şehir senindir…
Onu paylaşmayı öğrenmişsindir…
Onunla yaşamayı öğrenmişsindir…
Onu yaşamayı öğrenmişsindir…
İnsanlar gibi ismini duyunca aklına gelir anıların.
“Yıllar geçti almadım ismini ağzıma ancak atamadım aklımdan hala…”
0 Comments.