Monthly Archives: June 2012

Yolculuk

Bir yola çıkarız hayatta ve bazı şanslı insanlar bu yolları katederken. Peki neden şanslı ya da şanssız?

Yollar, insanlar, ağaçlar ve toprak geçer gider. Asla bir daha aynı olmayacak binlerce hayat yanımızdan alıp geçiyor. Ve uyuyoruz tıpkı hayatta olduğu gibi. Kusursuz bahanelerimizi kenara atarak usulca uyuyoruz. Kaçan hayatlara değil de sanki yakalayacağımız şansları da kaçırırcasına uyuyoruz(Uyanın Ulenn). Hadi bi uyku arasında gözümüzü açtık, hafifçe bakındık etrafa usulca. Karanlıklar içerisinde seni sıcacık tutan(mevsim kış oldu tabi üşüyoruz). Gözümüze bir şey takılıyor. Kapı aralık(espiri yapılmayacak burada), gözlerimiz buğulu zaten, gölgeler bize oyun yapıyor. Birileri geçiyor hayatımızın dibinden. Fark etsen kalkacaksın bakacaksın. Belki bi sigara yakıp düşüneceksin pencereden sokağa bakarken. Göreceksin gecenin son demlerinde usulca ama inadına yanan sokak lambasını sayesinde yoldaki bir kediyi. Neden uyumuyor bu acaba diyeceksin. Düşüneceksin, ne yaptığını, ne yapacağını. Uykunu kaçıracaksın. Kimlerin etrafından geçtiğini o an fark edeceksin. Tam bu anda hadi canım diyeceksin. Belki bir yudum su içeceksin. Yatayım diyeceksin. Usulca kafanı yastığa koymayı isteyeceksin ama içinden, en derinden uykunu kaçıracak düşünceleri engelleyemeyeceksin. Yola çıktın artık. Duramazsın. Aramıza hoş geldin. Hayatı uyuyarak değil de rahatsız olarak, bi sağa bi sola dönerek devam edeceksin.