Dirseğinin değdiği bir hayat varken yanında uzaklara bakmak çok kolay. Kelimelerle değil hisler ile anlaşıldığı bir hayatın çok uzaklarda olmadığını bilmek ne güzel. Aynı yöne bakarken farklı şeyler görmek, farklı geleceklere sahip olmak ve bu konu seni hiç ilgilendirmiyor olması, bir duyguyu farkında olmadan bu kadar yoğun yaşayabilmek gerçekten uçan bir balonun arkasından baka kalmak gibi bazen. Bir duyguyu nasıl anlatabilirsin ki asla yaşamamış birine? Ya da nasıl anlatmaya çabalarsın senin hissettiğini hisseden birine. Ne kadar saçma bir uğraştır. Cümleye başlarken kuracağın kelimeleri dahi bilen birine anı paylaştığını nasıl anlatabilirsin? Bilmem ben kuramam büyük ihtimal. Bir motor seferinde çektiğim bu fotoğraf içimde ufak bir acı oluşturdu. En son ne zaman oturup bir anı yaşadığımı düşündüm, kelimeleri dahi boş verdiğim günlerden ne kadarda uzak kalmışım. Paylaşmayı unutuyor muyuz acaba ıssız sokaklara bir başımıza korkusuzca girerken, bakmayın çok uzağa değil eve gitmeye çalışırken bile aklımızın köşesinde korku, ufak bir heyecan varken. Kime ne, nerede, nasıl ve kim için orada olduğumuzun.
Sanırım usulca olmayan kıskanç bakışları sergilemekten başka kaçar yolumuz kalmıyor. Tam karşı kıyıdan olmasa da karşı motordan bakışları yakalayabildim. Uzak düşler ile olan duygularımı tasvir edebilecek bir bakış.
0 Comments.