Category Archives: hayat - Page 3

>Yaşıyor, yaşıyor, yaşıyor…. Pisi yaşıyor…

>

Bilindiği üzere Pardus 64 üzerinde uğraşıyorduk(biraz çok uğraşıyorduk gerçi:), pek az bir şey yazmış olabilirim kendi adıma… Ama gecelere kadar çalıştık pisi’nin bağımlılıkları ile haşır neşir olduk(şimdi paket yöneticisini daha bi sevmiyor değilim)

Tüm paketleri ellerimizle derledik, linkledik, non-shared lib’leri kaldırdık…(birazcık cinnet geçirdik gerçi bağımlılıklarla ) Ancak sonunda şu çıktıyı almak bu zahmete ve zamana değdi galiba 🙂

root@pardus64 /#pisi rm libsigsegv

Safety switch: the component system.base cannot be found

The following minimal list of packages will be removed

in the respective order to satisfy dependencies:

libsigsegv

Removing package libsigsegv

Running pre removal operations for libsigsegv

Running post removal operations for libsigsegv

Removed libsigsegv

root@pardus64 /# pisi it libsigsegv-2.6-3.pisi

Installation order: libsigsegv

Installing libsigsegv, version 2.6, release 3, build None

Extracting the files of libsigsegv

Configuring libsigsegv package

Configured libsigsegv

Installed libsigsegv

Şimdi azıcık paket yapmak gerekiyor galiba 🙂

>Bir teşekkür

>

    Bu sabah düşündüm hayatımı bir belirsizlikler çukuruna doğru sürükleniyormuşçasına. Günler geldi aklıma çok sevdiğim. Saniyeler geldi aklıma delirdiğim, zamanlar geldi aklıma hayatıma dair. Bir kaç kelimeyi yan yana getiremeyip bir cümlenin belini düzeltemediğim zamanlar geldi aklıma… Hayat durmadan dökülürken kum taneleri gibi yere, şimdi oturdum sevdiklerimi arıyorum onlardan. Sıralayacağım ve bakacağım sanki o taneleri tekrar dökülmesini sağlayabilecekmişim gibi. Ve ararken güzelleri içerisinden buluyorum hatalarımı, zayıflıklarımı, yanlışlarımı, doğrularımı…
    4 boşluk içeriden başlıyorum yine hayata. Sanki bir roman yazar gibi sanıyorum, gelişmede belirli bir kısmı geçip yeni bir olaya geçecekmişim gibi. Ama hepsini sonuçta birbirine bağlamayacak mıydım nasılsa. Nasılsa hepsi benim değil miydi. Galiba değilmişki 4 boşluk içeriden başlıyorum. Hayata yeni şeyler söyleyecekmişim gibi bakıyorum. Yeni şeyler yaşacak gibi. Galiba hepsinin birbiri ile bağlı olduğunu göremiyorum şimdi. Hayata katıldığım andan beri hepsini tek tek örmüyor muyuz yoksa? farklı düğümleri sonunda birleştirip iyi adamdı vesselam dedirtirmek için, yada sadece güzel bir manzara oluşturmak için kendimize. (Karşı çıkanlar için pek diyebileceğim birşey yok işin açıkçası benim düşüncem, sende katıl diye bir başlık değil nasılsa…
    Ve baktım gördüm pek çok teşekkür etmeme rağmen pek az kişiye gerektiği yerde etmemişim. Hayatı çekilir kılan, hayatı sevilir kılan. Hayatı yaşanır kılan biricik ailem teşekkürler. (…) Beni destekleyen, beni seven, beni sevmeyenlerede teşekkürler. Sevmemek için bir sebepleri vardır herhalde diye düşünüyorum… Galiba birden çok oldu neyse boşver bunu… Dediğim gibi “Nefes al yaşama geri dön, yavaşça geri ver ve tekrar öl.” ( ne alakası var diyene cevabım:”bende bilmiyorum.”. )

>Son…

>

Hayatın neler göstereceğini kim bilebilirki… Bir anda herşey tepe taklak gelebilir. Bu hayatta hiç birşeyin garantisi olmadığını öğretir en savunmasız anımızda… En güvendiğin kişi çekip gidebilir hayatından… Üstüne kuracağın onca şeyi yıkarak… Sana ise sadece arkadasında güle güle demek düşer… Giden gelmez geri… bugünde biri gitti hayatımdan. Benden, ona güle güle demek kaldı sadece… Sonumuz hayrı ola.

>Neredeyim ve ne yapıyorum?

>

   Belli dönemlerde insan hayattaki yerini sorgulamaya başlar. Genellikle bu uzun süren ve pek çok fırsatın kaçtığını düşüneceğimiz fırsatlar ile dolu olur. Bazılarımız bunu belirli bir yaşa geldikten sonra düşünürler makul olarak. Kendim olarak düşündüğümde daha 21 yaşında hayatın yüzde kaçını tamamladığımı bilmesem de çok fazla bir oranda olmadığını biliyorum. Bu sorgulamayı bu kadar erken bir yaşta yapma gereğini ise 1. sınıfta üniversitemize gelen Pardus geliştiricileri ile olan seminerlerde düşündüğüm ( belirlediğim )  hedefe giderek yaklaştığımı düşünmem. Tabiki bunun için kısa bir özet ile beraber hedefimden bahsetmeye başlasam daha bir aydınlatıcı olur herhalde. 🙂
    Comu de geleneksel olarak düzenlenen özgür yazılım günlerinde Pardus geliştiricilerini dinlerken “Vay adamlar nasıl yapmışlar, helal olsun gerçekten güzel işler peşinde koşuyorlar. Acaba bilgisayar mühendisliğinde okuyoruz geliştiricler kadar olabilecek miyiz acaba?” diye düşünceler geçiyordu aklımdan. Sonra neden olmasın ki dedim. Sadece meraklı ve sabırlı olmak ile başarılamayacak iş yoktur diyerekten özgür yazılıma ve Pardus’a sevgimi ilgimi artırdım.
   Ve bugün şimdi ydu de staj yapıyorum sayın Ali Erdinç Köroğlu himayesi altında. 31 temmuz da ( herhangi bir sorun olmazsa eğer ) bitecek ve 2. stajım için istanbula oradan da gebzeye geçeceğim. 20 iş günü boyunca da Pardus içerisinde bulunacağım. Gayet heyecan verici ve benim için bi hedefe yaklaştığım duygusunun gittikçe üst düzeylere doğru yükselme gösterdiği günleri yaşıyorum.
  

>Verimli çalışmak için çalışma alanınızı değiştirin.

>

Yaklaşık 1 yıldır evde kalıyorum.Kendime ait bir odam çalışma masam, güzel bir koltuğum, yatağım var. İnsanın çalışmak ve yaşaması için gerekli olan her şey var sayılır odamda ( olmayan şeylerde öğrencilikten 😉 Uzun süredir çalışma masamın yeri üzerinde bulunanlar aynı olduğu için olsa gerek çalışma isteğimde azalmalar oldu. Aynı yere bak bak bak nereye kadar. Zaman zaman çalışmaz alanlarının değiştirilmesi verimliliği arttırdığını hatırlıyorum. Bu yüzden yazında gelmesini fırsat bilerek odamın balkonunu temizleyip 1 sandalye ve tabure attım. Kuş cıvıltıları ayva, incir, zeytin ağaçları olan bir manzara eşliğinde artık çalışmaya karar verdim. Gerçekten zevkli olacağını düşünüyorum. Tabi ki çalışma zamanı olarak 5’den sonraki saatler uygun oluyor, malum sıcak havadan dolayı. Çalışmaktan sıkılanlara tavsiye edebileceğim bir yöntem. 

>Bir güzel konser-Yeni Türkü

>Dün akşam altın bilezik ege tarafından düzenlenen kültür etkinliği konserinde yeni türküyü canlı dinleme fırsatı elde ettim.İyi ki de sınavları bahane edip gitmemezlik yapmamışım gerçekten takdire değer bir konserdi…Bunlar bu işi biliyorlar gerçekten…İzleme fırsatı yakalayabilenlerin mutlaka gitmesini tavsiye ederim…Süper baba,rüzgar gibi şarkılardan kendimden geçtim. Gerçekten tüm şarkıları çok güzel…

>Yorumlar…

>

Evet yorumlar arkadaşlar unutuyorsunuz yorumları takip edenler size diyorum;) Eğer bir yanlışımı görürseniz( bir yamuğumu:P )lütfen yorum yazınız…

>Ders ders ders

>Dersler başımınız belası;) neden ama?? gezmek dolaşmak varken ders ne sıkıcı geliyor insana değil mi?Aslında tüm sorun dersleri umursamamız olduğunu söylüyorlar büyüklerimiz.Bence sorun orada değil.En baştaki sorun bu dersleri veren hocaların kendilerinin zevk almamaları(herşey karşılıklı nede olsa), bizde zevk almaz hale geliriz.Birde zorunlu bir dayatma halini alması dayanılmaz hale getiriyor…Bazı derslerden zevk alıyorum( hocalarım sağ olsunlar) gerçekten özen gösterip bildiklerini bizimle paylaşıyorlar…Sonuçta bizim ve hocaların arasında kalıyor derslere bakış açımız…

>Teftiş

>

Bugün sayın milli eğitim bakanımız fakültemizi açmaya geldi( gerçi biz fakülteyi açalı 1 ay oldu ve yarısı hala kaba inşaat halinde ne yüzle açıldı merak konusu ama) kendisi gelip bizleri gördü.Bizde onu gördük ama pek ilgilenmedik;) birazcık bozuldu gibi ya bilemiyorum…Birde hocaların isteği ile boş olan sınıflara dağıldık gayet güzel bir şekilde ders kaynadı..Acaba amaçları neydi hocaların bir fikrim yok ne yazık ki…Güzel şenlikli bir gün oldu bizim için;)